1.
Ultrayamuk bodoslamalar yahut kabus mu rüya mı?
Geçen gece rüyamda kendimi San Diego’da yerel bir televizyonun akşam haberlerine konuk olarak çıkmış gördüm. Güya ben, Güney Kaliforniya’nın en büyük meşrubat kutusu açma halkası koleksiyonuna sahip olduğum için kamuoyuna mal olmuş özel bir şahsiyetmişim. Her çıktığım programın reytingi havada iki parende attığı için rica minnet beni programa çıkarmışlar. Bende de bir kurum, bir kurum sormayın. Ben bir ayağımda çingene pembesi diğerinde antep fıstığı yeşili çoraplarım ve üstümde eflatun kahverengi eşortmanlarımla seyircilerin karşısına çıkmışım. Her cümlemin arasına hiperproteinli bir şampuanın reklamı girmesi sebebiyle başlangıçta bir zorluk çeksem de zamanla alışıvermiş ve kamuoyuna hitap etmenin ağır sorumluluğunu duyan her açma halkası koleksiyoncusu gibi toplumsal hizmet verme misyonumdan taviz vermemişim.
Derken beni buraya getiren değerli halkımın Kaliforniya telefon hatlarını felç eden talebi yüzünden program geceyarısına doğru uzatılmış. Ancak benden sonra yayına girecek hiphop konseri iptal edince hop hop stüdyoyu basan hiphopçular duruma tepki göstermek üzere beni kaçırmışlar ve rehin alarak Alkatraz adasına götürmüşler. Kamuoyunu hop oturup hop kaldıran bu gelişmeler karşısında donanma adayı kuşatmış. ABD Başkanı bütün dünyayı gözyaşına boğan bir konuşma yapmış ve sosyal bilimciler ve stratejistler bunun tarihin bir dönüm noktası olduğunu ve bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını açıklayan ciltler dolusu kitap pazarlama imkanı bulmuş olmanın verdiği huzurla internette sörf yapmaya devam etmişler.
Bu arada ben ve açma halkası koleksiyonum çoktan gündemden düştüğü için beni kaçıran hiphopçular fast food masrafımdan tasarruf etmek için beni serbest bırakmak zorunda kalmışlar. Ben de açma halkası koleksiyonumu Türkiye’de beş yıldızlı bir otelle değiş tokuş edip turizmin patlamasını beklemeye başlamışım. Ancak turizm patlayacağına tısladığı için oteli satmış üstüne hatırı sayılır bir para ekleyerek New York’ta bir sosisli büfesi satın almışım.
Ömrümün sonuna dek Washington Post Gazetesi’nin 15.04.2002 tarihli nüshasında yer alan bulmacayı çözmeye çalışmış ancak vefat ettiğimde hala soldan sağa üçü cevaplayamamışım.
Değerli okurlarım. Sizce bu rüyanın tabiri nedir? Ne değildir?
Suavi Kemal Yazgıç
Geçen gece rüyamda kendimi San Diego’da yerel bir televizyonun akşam haberlerine konuk olarak çıkmış gördüm. Güya ben, Güney Kaliforniya’nın en büyük meşrubat kutusu açma halkası koleksiyonuna sahip olduğum için kamuoyuna mal olmuş özel bir şahsiyetmişim. Her çıktığım programın reytingi havada iki parende attığı için rica minnet beni programa çıkarmışlar. Bende de bir kurum, bir kurum sormayın. Ben bir ayağımda çingene pembesi diğerinde antep fıstığı yeşili çoraplarım ve üstümde eflatun kahverengi eşortmanlarımla seyircilerin karşısına çıkmışım. Her cümlemin arasına hiperproteinli bir şampuanın reklamı girmesi sebebiyle başlangıçta bir zorluk çeksem de zamanla alışıvermiş ve kamuoyuna hitap etmenin ağır sorumluluğunu duyan her açma halkası koleksiyoncusu gibi toplumsal hizmet verme misyonumdan taviz vermemişim.
Derken beni buraya getiren değerli halkımın Kaliforniya telefon hatlarını felç eden talebi yüzünden program geceyarısına doğru uzatılmış. Ancak benden sonra yayına girecek hiphop konseri iptal edince hop hop stüdyoyu basan hiphopçular duruma tepki göstermek üzere beni kaçırmışlar ve rehin alarak Alkatraz adasına götürmüşler. Kamuoyunu hop oturup hop kaldıran bu gelişmeler karşısında donanma adayı kuşatmış. ABD Başkanı bütün dünyayı gözyaşına boğan bir konuşma yapmış ve sosyal bilimciler ve stratejistler bunun tarihin bir dönüm noktası olduğunu ve bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını açıklayan ciltler dolusu kitap pazarlama imkanı bulmuş olmanın verdiği huzurla internette sörf yapmaya devam etmişler.
Bu arada ben ve açma halkası koleksiyonum çoktan gündemden düştüğü için beni kaçıran hiphopçular fast food masrafımdan tasarruf etmek için beni serbest bırakmak zorunda kalmışlar. Ben de açma halkası koleksiyonumu Türkiye’de beş yıldızlı bir otelle değiş tokuş edip turizmin patlamasını beklemeye başlamışım. Ancak turizm patlayacağına tısladığı için oteli satmış üstüne hatırı sayılır bir para ekleyerek New York’ta bir sosisli büfesi satın almışım.
Ömrümün sonuna dek Washington Post Gazetesi’nin 15.04.2002 tarihli nüshasında yer alan bulmacayı çözmeye çalışmış ancak vefat ettiğimde hala soldan sağa üçü cevaplayamamışım.
Değerli okurlarım. Sizce bu rüyanın tabiri nedir? Ne değildir?
Suavi Kemal Yazgıç