News-Yeni

Web adresinin erişimi açıldı.Fakat site 01 Temmuz 2010 tarihinde güncellenmeye açılacakdır.Bu web adresi bir şablondur!.... Web adresimizin tasarımı hakkında yorumlarınız için ( ozanaytas@gmail.com) adresini kullana bilirsiniz.

MedyaOzan

Hep En İyi Medya

MedyaOzan Css

yazılar



Baba, bana bisiklet alma! Melih Arat
 
Ödül ve ceza, insanlara bir şey yaptırmak ve bir şeyleri yaptırmamak için çok uzun yıllardır kullanılmışlardır. Ödül ve ceza kültürüyle yetişen insanlar, ödülle motive olurlar, ceza korkusuyla da yapılmaması istenenden uzak dururlar. Eğer ortada iyi bir ödül yoksa ya da ceza mekanizması, yapılması gereken yapılmaz; yapılmaması gerekenler yapılır. Türkiye’de de durumun böyle olduğuna ilişkin pek çok kişisel gözlem olsa gerek. Türkiye’den Avrupa’ya giden Türkler, havalimanına indiği andan itibaren inanılmaz düzgün bir şekilde sıra olurlar. Eğer Avrupa’da otomobil sürüyorlarsa trafik kurallarına tamamen uyarlar. Buna karşılık Türkiye’ye döndüklerinde tamamen bir sallapatilik hakim olur; ne düzgün sıra olurlar, ne de trafik kurallarına uyarlar. Avrupa’da kurallara uyulmasının nedeni, uyulmadığı takdirde ceza görülecek olmasıdır. 
Sorumluluk Sahibi İnsanlar
 Sorumluluk sahibi olmak, yapılan eylemlerin ve yapılmayan eylemlerin sonuçlarını sahiplenmek demektir. Çocuk yetiştirirken ya da insanların belirli bir düzene uymasını sağlamak için ihtiyaç duyduğumuz şey, onlara eylemler ve sonuçları hakkında bilgi vermektir. İstanbul, Ankara, İzmir’de metrolarımız var. Metroların yürüyen merdivenlerinde bir uyarı asılıdır: “Lütfen sağda durunuz.” Metroyu kullanan pek çok insan bu uyarıyı dikkate almaz. İki nedenden ötürü; eğer bu insanlar ödül-ceza mekanizmasıyla yaşamaya alışmışlarsa söz konusu kurala uymamanın bir cezası olmadığı için, ikinci olarak da nedenini bilmedikleri için. Metro yürüyen merdivenlerinde sağda durmanın gereği, yürüyen merdivenin hızından daha hızlı koşar adım ilerlemek isteyenlere geçit bırakmak içindir. Ödül-ceza mekanizmasıyla yetişmiş toplumlarda herhangi bir kuralın eğer ciddi bir yaptırımı-cezası olsa, herkes bu kurala uyacaktır; ama cezası yoksa uyulmayacaktır. Ödül açısından da benzer bir durum vardır: Eğer bir davranışı özendirmek için ödül yoksa, ödül-ceza mekanizmasıyla yetişmiş toplumlarda bu davranış seyrek olarak görülür. Örneğin, evinin önünü temizleme davranışı için özel bir ödül yoksa, bu davranış gerçekleştirilmez. Ödül-ceza mekanizmasıyla gelişen toplumlarda bazen bir davranışı özendirmek ya da engellemek için kullanılan deyimlerden biri “sallandıracaksın üç tanesini Taksim’de bak bir daha oluyor mu” deyimidir. Ödül-ceza mekanizmasıyla değil de, davranışlar ve sonuçları hakkında bilgilendirilerek yetiştirilen toplumlarsa ortada ödül ya da ceza olmaksızın toplum için geliştirilmiş kurallara uyarlar. Bu insanlar ödül ya da ceza verilmese de trafik sıkışıklığında emniyet şeridini kullanmazlar; çünkü emniyet şeridinin bozulan araçlar ya da başka türlü problemi olan araçlar için ayrıldığını bilir. İhtiyaç duyduğumuz şey, ödülle motive etme ya da ceza ile korkutma değil, davranışlar ve sonuçlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaktır. Kuralların niçin konduğunu bilen ve ne işe yaradığını bilen insanlar onları ihlal etmek yerine, onları sahiplenirler. Örneğin, askerde sabah sekizde bölük önünde hazır olmak için ödüle de cezaya da ihtiyaç olmamalıdır. Üç yüz kişilik bir bölüğün, saat sekizde düzenli bir şekilde hazır olmasının bir nedeni vardır. Düzenli bir şekilde eğitim alanına gidilecekse, sorumluluk sahibi erler, ödül özendirmesi ya da ceza korkutması olmadan bölük önünde toplanabilirler. Türkiye’nin ödül-ceza mekanizmasıyla yönlendirilebilen insanlara değil, ceza ya da ödül olmadan, toplumsal yaşam için doğru seçeneği seçebilen sorumluluk sahibi insanlara ihtiyacı var. Her alanda ödül-ceza sistemleri kurmak ve bu sistemlerle insanları yönlendirmek mümkün değildir. İnsanları birey birey kontrol etmeye çalışmak yerine, çocukluktan itibaren eylemler ve sonuçlarını anlatarak onları sorumluluk sahibi yetiştirmek çok daha verimli bir yoldur. 
> > >DİĞERLERİ> > >
*ETKİLİ BİR SINIF YÖNETİMİ<
*
RUH SAĞLIĞIMIZI KORUMAK İÇİN 10 ÖNERİ<
*
ARILAR<
*
SOKAK ÇOCUĞU<
*ÇÖLDE SU OLMAK<
* DOST<
* EN SÜPER ANNE,BENİM ANNEM<



SİZDE MİZAH İÇERİKLİ YAZILAR YOLLAMAK İÇİN E-MAİL:(OZANAYTAS@GMAİL.COM)
Bugün 12 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!

Reklam Alanı


Links

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol